lam u cim

Yazar: Feyzullah YÜKSEL on 31 Mayıs 2022

Kategoriler: Genel
Etiketler:

Hangi kelimeye uzansam, hangi anlamı kavrasam en ince yerinden; geçmişten ayak sesleri gelir kulağıma. Hangi konuya değinsem, hangi duyguyu vursam örsümde, şekillendirmeye çalışsam; hemen arkamda hissederim soluğunu. 

Yeni dediğim birçok şeyin köklerine doğru inince bir geçmişin realitesiyle burun buruna geliyorum. Yeni bir şey yok duygusu iliklerime kadar varlığını hissettiriyor. Üstü örtülmüş, islenmiş, keşfedilmeyi bekleyen bir şey gibi yeni.

Kalemi oynattıkça, kelimelerin kalbine doğru eğildikçe; örtüsü kalkıyor, silkeleniyor tozundan ve önüne doğru uzanıyor keşfettiğin şey. Bu yeni midir? Yenilik mi? Bilmiyorum. Varolan şeyi değiştirmek, başka bir yönünü açığa çıkarmak demek geliyor içimden. Bu bir yenilik olabilir mesela!..

Değişmek, değiştirmek, farklı olabilmek uğraşı içinde olmak birçok kişinin başına gelmiştir. Bu fıtraten insana özgü bir hareket. Kendi farkına vardığında gerçeği anlayacak gerçi ama önce denemeli farklılığı, kendini başkalaştırmalı, bu merhaleyi aşmalı ki kendine ulaşabilsin. Bu anlamda yeniyi aramak büyük bir hazla insan isteklerini kamçılayan, yönlendiren ve onu farklı bir konumda gösteren bir akım haline gelmiştir..

İnsan yeni ile bütünleşmiş ve farklı olabileceğine kendini inandırmıştır. Tekrara düşene kadar, kendini bir kaç kez tavaf edene kadar bunu anlamayacaktır.
Kendini anladığında, eskiyi ve şimdiyi mukayese yeteneğine , muhakeme gücüne  ulaştığında anlayacak ki; peşinden koşturduğu şeyin kendisinden önce tecrübe edilmiş, anlaşılmış, kıyafet değiştirmiş bir şekli ile karşı karşıyadır. Kendime, beni şekillendiren kelimelere dokunuyorum. Eskiye, geçmiş olana, anda olmayanlara baktıkça ileriyi görebilirmişim gibi geliyor bana. Yeni dediğimiz şey bizde henüz anlamı tam anlamıyla idrak edilememiş şeydir. Ve farkedildiği anda eskimeye yüz tutan şey.

Kendimi tekrarlıyorum; ellerimle, dilimle ve kelimelerimle. Dünya hızında dönüyor, gecemi ve gündüzümü görebiliyorum. Siz hiç kendi etrafınızda döndünüz mü? Hiç her an’ı yaşamış hissini duydunuz mu? Siz hiç kendi gecenizde uyuyup kendi gününüzde uyandınız mı? Güneşiniz ve dünyanız her gün aynı şeyi tekrarlıyor ve siz yeni bir gün diye; sabaha, güneşe, aydınlığa selam veriyor musunuz?
Selam veriyoruz.. Yeni denilen şey olacaksa eğer bu şekilde olsun. Farkına vardığımız şey bizim eskimeyen yenimiz olsun. Unutulmamalıdır ki, yeniliği oluşturan şey ve yeniliğe öncülük eden şahsiyetler bu şekilde peyda olmuştur..