Ölüm Var mıdır?

Yazar: on 31 Temmuz 2022

Dünyada kısa bir zamanda hadsiz vazifeler gören ve hadsiz bir zaman yaşayacak gibi istidat ve manevi cihazat ve latifeler ve duygular ile teçhiz edilen insan için yaratılan bu geçici dünyada…

Bu kadar ehemmiyet…
Bu hadsiz masraf…
Bu sonsuz nimet-i ilahiye…

Herhalde, elbette…
Bu kısacık ve hüzünlü ömre…
Ve bu karışık kederi hayata…
Bu belalı ve fani dünyaya sığışmaz.

Belki ancak başka ebedi bir ömür ve baki bir saadet yurdu için verilmiştir. O saadet yurduna giden yol ise ölümden geçer.

Ölüm zulümatlı bir kuyu dibi midir?
Yoksa nurani alemlere açılan bir kapı mıdır?

Hayatın sırrını anlayanlar…
Ebeed ebeed diye feryat eden ruhunun sesini dinleyenler…
Ölüme diriliş olarak bakmışlar.

Kâinattaki en büyük mucize olan Kur’an ı Kerim der ki:

Sizlere müjde! Ölüm idam değil, hiçlik değil, fena değil, sönmek değil, ebedi ayrılık değil, tesadüf değildir.

Belki bir Fâil-i Hakîm-i Rahîm tarafından bir terhistir, bir tebdil-i mekandır, yer değişikliğidir.

Ebedi saadet yurduna insanın vatan-ı aslisi olan Cennet bahçelerine bir sevkiyattır ölüm. Bu dünyadaki medar-ı teselli olan dostlara bir kavuşma kapısıdır.

Yani ölüm, kalbi iman nuru ile dolanlar için külfet i hizmetten azad olmaktır. Geçmişin eleminden, Geleceğin endişelerinden ve hayatın yükünden ve sorumluluklarından ve dertlerinden özgür olmaktır.

Ebedî özgürlüğe…
Ebedî muhabbete…
Ebedî mutluluğa…
Ebedî huzura…
Ebedî hayata kavuşmanın ilk kapısıdır ölüm.



Yorum Yazın

Not: Yorumlar denetimden geçmektedir.