Tükenmez Kalem-II
Yazar: Erkan KADĞA on 16 Ocak 2023
şeytan dairesi değnekle çizilir
duam, gerisi rüzgârdan rüzgâra esatirdir
çocukluğa hapsedilmiş endişelerim bile pirdir
siz de hafif bir insanda bağdaş kurun
ruhunuzu beş defa o rüzgarda uçurun
çaresizliğin dudakları yettiğince tir tir
insandan çizgide bir silüet gibi durun
istiyorlarsa şeytana inansınlar karşıda
yine de soğuk, o soğukta oturun
çünkü bazen içi de birdir imanın, dışı da
bomboş bir kadranda zamanla lebaleb
şavt’ta duam, zehirli akreplerin ibresi
zaten deliceydi tasniflere vurulmuş miklep
kaçtı boşluğa binen tarih
kaçtı boşluğa binen tarih
ve kalın kategorili yelkovanların kalibresi?
ama tükenmez kalem silinmiyor
yazılmış herşey sonsuz bir özleme dair
bilinmiyor duam ama gerçekten bilinmiyor
siliniyor kurşundan kalemlerimin dairesi
duam! herkes geldi, herkes gitti
çünkü hayat, hayatın gübresi
biriktirilmiş bolca daire kaç etti?
çok şaşkın iki kere iki’min hibresi
“var” ne değildir bilmeyebilir duam
ama tükenmez kalem silinmiyor
son sayfayı da kapayınca sertâb
evet var ama içinde var olan nedir
sıfırla doldurulmuşsa bir kitap?
olmadığımca geri çekiliyor, iklimimde gelgitler
eksildiğimce çoğalıyor özgürlüğüm
yani duam, yalan söylüyor kimi belgitler
iyi değil ama yine de çok düşününce
baba gözün kıyısındaki tsunamiden önce
dışarıda yoklukluğu dolduruyorken sürgitler
burada, ekmek üstünde salça ölüyor
kaşıkta kaymak palazlanıyor
duam, baloda vals
ve cumhurbaşkanı senfoni orkestrası
farketmezken bile korkunçken var olmak
bir de içinde ben yokken düşünsün kitabı duam
yani belki, imana ermiş kaygı bir risk
çünkü roman dediğin bir daire sonuçta
ama tükenmez kalem silinmiyor
öyle ise kork, özgürlüğe aşkın zindanından
yani, sükunet içinde tutuklu ise reddiyelerin
çok da hayıflanma bu yalandan acunda
eğer bu manvantara değilse
kendini sonsuzluğa salmak gibi bir şeymiş bu!
bir oltanın ucunda!
Yorum Yazın
Not: Yorumlar denetimden geçmektedir.