Ağaçlar Konuşsaydı Keşke

Yazar: on 20 Temmuz 2021

Keşke aşk olsaydı

o aşk sen olsaydın

sana aşık olsaydım

yancı duygulardan azade

yok öyle bir şey

Keşke nefret olsaydı

ben bir nefret eden olsaydım

nefret etmekten

Keşke günah olmasaydı

bu kadar çok nefret ediyor olmak romandan

bu kadar çok nefret ediyor olmakken roman

öfkem kudururken

iki zıddın tuzak savaşındaki dehşet uyumda

bunca basit iken onca zalim olmaktır, insan

Mutlaka migrenim tutardı her gece 

eğer ben Adem olsaydım

ama keşke yağmasaydı da yağmur

ıslanmasaydınız

o zaman, bu kadar masum bakmazdınız bana, 

bakmasaydınız keşke.

Ne kapalı olanı olsa, ne açık olanı 

ne de bir açanı. 

Ne duvara karşı yakarı

ne bir yokuş olsa yukarı

firar etseydim bu zindandan

gitseydim, gitseydim keşke

Akıcı hiçbir şey olmasaydı

ara sıra, frene bassaydı zaman

hep “nerede o eski günlerde” kalsaydı 

Ne yorgun düşseydi ayaklar 

ne acıkmak denen bir şey olsaydı

Olanlar olsaydı, olsaydı yine

ama ne arkada bırakıt

ne arabada tükenen yakıt olsaydı

gitseydim, gitseydim keşke

bencilce kendine çeken yer

her işime burnunu sürten hava

ve gök bu kadar yükseklerde, olmasaydı

gitseydim, gitseydim keşke 

Önce ay, derken sekiz yirmide güneş

gerisi benzer, ama sorun değil

boşlukta avare beş taşla oyalanırdım kendime

karadeliklerden diktiğim yama bir kese 

serçelerin ayağına batan çöpleri istiflese

her şeyi görsem, herkesi bilsem 

ve gitsem keşke

her yerde olan O Ses’e 

belki durup, namaz kılarım orada

vakitsiz, sırf içimden geldi diye 

ey örtüsüne bürünen tümeller!

kalkın öyleyse

beklemesin tikeller

On iki iplikle örülmüş bir sicimin ucuna asılı alemde

Pi’nin sonu gelse

ama ben gitsem, alem gelse, yol gelse

merakımdan lokmalar dökülse arkama iz diye

Ha bir de, seferiler oruç tutmaz ya

o on iki’nin birinde

derin bir kuyu içinde

biraz nur emsem

sahur niyetine, keşke

Tüm şehirlerin içinde, üstünde ve altında, keşke

loş lambalar kuytu köşelerin boynuna sarılmışken

yağmur sonrası nemli sokaklarda dışrak entropi

sade bir ışığın hücresinde zapturapt olmuşken

ve nihayet denge artık denge bulmuşken

ben karanlığı bu kadar germeseydim keşke

Saçak altı, çatı altı gölgeleri

masa altı, köprü altı, yorgan altı titremeleri görmeseydim keşke

Mülteci bir çocuğun sahile vurmuş gözlerinde gizlenmiş o içrek vahiy

her şeyin teorisi bir felsefede aklanmışken,

Konuştukça, “konuşmak” dışında herkes masum çıkmışken

suç ile cezanın arasına hiç girmeseydim keşke

ağaçlarla konuşsaydım

fazla gelirdi bana,

bilgi zalim, pençe ve alet vahşiyken

aryan bir barbar gibi keşke

kellesini alsaydım beyazın tüm dağlarda

ova etseydim yorgun tepeleri dinlenirken yaylada

köle etseydim tüm renkleri delirmiş bir baharda

sadece ağaçlarla konuşsaydım 

Varoşta var, daha çok var

heybet hala hayret içindir

Onun için fakir daha zengin bakar

Ama daha genişe yayılmasaydı

Kimsenin daha çok dolmasaydı keşke

Tüm estetik algılara saldırgan bakar güzellik

ve dostlar bu kadar uzak

ve esmer yaşamın gözünün teri bu kadar çirkin

ve alnın teri bu kadar yorgun

ve aşkın teri bu kadar yalan

bu yer, bu kadar çok yer

ve her ter, bu kadar tuzlu akar, olmasaydı keşke

ağaçlar ile konuşsaydım 

keşke biz, keşke siz, keşkesiz olsa

Öncesiz ve sonrasız

Bebekler doğarken kahkahayla

Mazlum zalim olmasa

kelebekler hep uçsa sabahları

sabahları işe gitmek olmasa

Keşke güneş batıdan doğsa da bazen

bir yer bir diğer yerden daha aydınlık olmasa

çirkin olmasaydı eşeğin sesi

tek renk, tek boy olsaydı insanlar

ve özlemek olmasaydı anneyi

ve özlemek olmasaydı anneyi

Sürünseydi duvarları dibinde, Hızır’sız, huzursuz yetim ölüm

ama kesinlikle her derde deva bir ilaç olsa sigara 

gamsızlık olsa, olmasaydı gammazlık

bencillik olsa, olmasaydı yaygara

Üstü örtülemeseydi rüyanın, riyanın, yalanın, yani tarihin

Keşke şiir olmasaydı

Keşke bu şiir, olmasaydı

Keşke bu, şiir olmasaydı

Böyle şiir olmasaydı

kalemler hiç yazmasaydı, 

kurusaydı, kırılsaydı 

Şiir, şiir olmasaydı

Keşke, keşke olmasaydı.

keşke “keşke olmasaydı” demek kolay olmasaydı

Keşke bu şiir, olmasaydı

olsa dediği olsaydı

Olmasa dediği de olsaydı

Not: zaten ağaçlarla konuşurum,

sık sık, uzun uzun

ama keşke ağaçlar da benimle konuşsaydı



Yorum Yazın

Not: Yorumlar denetimden geçmektedir.