Gül ve Büyük Çocuk Kırmızısı
Yazar: Feyzullah YÜKSEL on 29 Aralık 2023
Utanca benziyor gülün kırmızısı
usançla bağlanıyor güne gece
geçen uzunca bir yorgunluk seksen günlük
geçmeyen çığlık çığlığa insanlık ağrısı
Eskiden çok eskiden yaşamak bin yıllıkken
ilkel bir döngüde ölürdü insanlar
zaman döngüseldi insanlar bir çizgide ilerlerdi
yenilerde çok yenilerde yaşam hamken
çizgisel bir zamanda gerilerdi insanlık
Başımdaki ağrıyı içimdeki ekşimsi ve eskimiş sancıyı
uykusuzluk kırmızısı gözlerimi
elimde canı burnunda tüten kelimeleri
insanlığın ortak acısına taşıyorum
Artık her acının taşıyıcısı bir çağ
insan taşıdığına ortak değil
taşınan paylaşılıp yok olan değil
insan paylaştığı ile paydaş değil
Gülün kırmızısına çehresi gülle çatlağı bir yıkım
altında utançla usancın kıvrımı
geleceğin korkusuz sancağı
bir nazenin kirpikde biriken kan
bağrımda devedikenli bir damla düş
ince elenmemiş gevşek bir düşünüş
soydaş değildik payımıza düş
payımızdan düş
Soldu güz sarardı kış
ocakta üç ölüye ayrılmış aş
aralıkta dengesiz bir savaş
bu böyle değildi ekimler vardı ekinler vardı
tohumun acısı tatlı bir meyve doğururdu
insanın acısı insanla yoğrulurdu
acı insanla yok olurdu
bu böyle değildi çocuklar vardı yaşamak vardı
bir oyuncağa dönüşürdü dünya
büyüyene kadar oynardı çocuk
ölüme yer verilmezdi ölüm oyunu bitirirdi
yaşam çoğalır çocuğun günlerini biriktirirdi
Oyunlar büyüdü çocuk kaldı insan
mızmızlanıp durdu sahip olmayı oyunda kalmayı
arzularını dayatmayı sürdürdü
böyle bir oyunda başladı yokluk
kimsede kalmadı tokluk
daha çok için daha zayıfın eline
bebeklerin gözlerine kadar düştü insanlık
büyü insan. Gerçek böyle değildi. Oyun böyle değil.
Yorum Yazın
Not: Yorumlar denetimden geçmektedir.