Küçük Bir Hikaye

Yazar: on 15 Haziran 2022

Kader DOKSAL

Banka kuyruğunda bekleyen her sıradan insan gibi banka kuyruğunda bekliyordum ben de. Aylardan kasım. Yaz aylarında, haziranda mesela, müthiş yakan öğle güneşi, kasım ayının öğleninde bırakın ısıtmayı yüzünü bile esirgiyordu bizden.


Oldukça kalın giyinmeme rağmen üşüyordum. ellerimi ceplerimden ayırmama rağmen hâlâ soğuktu ellerim. Ön sıralardaki yaşlı teyzeler para çekmek için uğraşıyorlardı. Kartı yerleştirirken ve şifreyi yazarken gösterdikleri dikkat bana atom parçalayanları izliyormuşum hissi veriyordu. Kuyruğun uzun olduğu anlarda varsa sıradaki insanların çocuklarıyla oynuyordum. Böylece vakit çabuk geçiyordu. Eğer benim gibi banka kuyruğunda bekleyen sıradan insanların çocukları yoksa mecburen insanları izliyordum. Milyonlarca insanın ölümüne sebep olan insanları!?.

Arkamdaki duvara yaslandım, oldukça kalabalıktı şehir. İnsanlar hiç durmadan gelip geçiyordu. Aynı anda bu kadar insanın bu kadar hızlı davranmalarına sebep olacak işleri neydi acaba? Tüm bu karmaşanın içersinde bir ses kalabalığı aşıp kulağımda peyda oluyordu. Karmaşanın içersindeki sesin sahibini aramaya koyuldum. Benden bir iki metre uzaklıkta, boyu 1. 50 kadar olan, göbekli, uzun siyah sakallarında iyice belirginleşen aklar ile önünden gelip geçen insanlara sürekli aynı dilekte bulunan, orta yaşlarının sonlarında olduğunu tahmin ettiğim bir amcaydı sesin sahibi. Üzerinde ince, yarım kollu bir tişört vardı, kafasında bir şapka. Üşüdüğü belli. Cebinden çıkardığı peçete ile burnunu silerken soğuktan titrediğini gördüm. Belli bir tedirginlik içersinde koşuşan insanlara sadece “oxîr be/uğurlar olsun” diyordu. Hayır hayır, dilenci değildi. O dilenmiyordu. Onu izlediğim süre boyunca hiç kimseden para istemedi. Sadece iyi dileklerde bulunuyordu. “oxîr be/uğurlar olsun”. Bir çok insan farketmiyordu bile onu. Yanılmıyorsam sadece iki kişi teşekkür etmişti ona iyi dilekleri için. Tüm dikkatim onun üzerindeydi. Bankanın yanındaki pastahanenin çalışanına dışarıdan selam verdiğini gördüm. selam verdiği kişinin onu tanıdığını düşünerek pastahaneye doğru yürüdüm. Yanından geçerken bana da “oxîr be” dedi. Ellerim ceplerimde, gözlerim kaldırım taşlarının üzerinde, yüzüne bile bakmadan geçtim yanından.

Pastahane çalışanından bir bardak sıcak çay istedim. Sonra; pastahanenin camından “oxîr be/ uğurlar olsun” diyen adamı göstererek, “şu amca size selam verdi demin.” Tümcemi bitirmemi bekleyen pastane çalışanına dönerek; “kim o?” dedim gayrı ihtiyari. Kışın soğuğunda meczup gibi incecik giyinmiş, önünden gelip geçen insanlara “oxîr be/uğurlar olsun” diye iyi dileklerde bulunan adamı merak ediyordum. “dilenci o.” dedi. İtiraz edecek oldum; ” ama hiç kimseden para istemiyor sadece “oxîr be” diyor.” dedim. “O, öyledir.” dedi. “Öyle mi?” dedim, bir lahza duraksadıktan sonra devam ettim. “Ben belki bir meczuptur, elbet bir derdi vardır diye düşünmüştüm. sıcak bir çay ikram etmek istemiştim ona”. O sırada pastanede olan ve en başından beri bizi dinleyen kadın; “çayı ona mı ikram edecektin?” diye bir sual yöneltti bana. Suali “evet” diye yanıtlamamın ardından, şaşkın bir yüz ifadesi ile “korkmuyor musun?” diye ikinci bir sualde bulundu. İlk sualine verdiğim müsbet cevabın tersi olarak menfi bir cevap verdim; “hayır”. Kendimden emin bir ses tonuyla ekledim, “niçin korkayım, o da benim gibi bir insan.” benim gibi bir insan, insan. Milyonlarca canlının hayatına son veren de insan değil miydi sahi. Sanırım kadın yaşadığı yıllar, edindiği tecrübeler boyunca insanların korkunç varlıklar olabileceği kanısına varmıştı. “Ama,” dedim pastanede çalışan adama dönerek “üzeri incecik, üşüyor.” “Onun ceketi var” dedi ve banka ile pastahanenin arasındaki küçük sokağı eliyle göstererek “orada çıkarıyor” dedi. Güvenim kırılmışçasına ayrıldım pastaneden, bizim meczubu izlemeye koyuldum. Ceketini çıkardığı sokağın biraz ilerisinde, şehrin karmaşasında koşuşturan insanlara “oxîr be” demeye devam ediyordu.

Sağ elinin işaret ve orta parmağına sabitlediği sigarasını dudaklarına götürünce yine titrediğini gördüm soğuktan.

Kader DOKSAL



Yorum Yazın

Not: Yorumlar denetimden geçmektedir.