Akıl vesaire…

Yazar: | 26 Mayıs 2020

Bütün b/ilimlerin kendisinden doğduğu ‘akıl’ küçümsendi beri ‘’geri kalış’’ serüvenimiz başladı diye düşünürüm. Lamı cimi yok, çok ‘klişe laf’lardan oldu diye dillendirmekten de çekinmeyeceğim; geri kaldık, geriyiz, gerideyiz… Irak’ta ve Afganistan’da ninelerimizin bile ırzına geçmeye varan vahşetin görüntülerini, ‘basına sızdırıldı’ kılıfında gözümüze sokarlarken bile, yapacak bir şeyimizin olmayışı kadar geriyiz işte. Birileri bunu, akletmeyi unutmuş kalın kafalarına sokmalı […]

Bu Benimki Sendrom Değil

Yazar: | 26 Mayıs 2020

Yirmi beş’ten sonraki hiçbir yaşı kendime yakıştıramadım, biliyor musunuz? Hele otuz beş’ime geldiğimde Otuz Beş Yaş şiirinin sahibi gibi olmak korkusu sardı ki, sormayın. Şimdilerdeyse bana merhaba demek için koşturan kırk’ın tehdidi altındayım. Peygamber yaşıymış, kemal çağıymış, ömrün zirvesiymiş… Hiç teselli olmuyorum, yormayın kendinizi. Aşağıyı seyretmek dehşetinden başka bir duygu vermiyor bana, zirvede olmak. Peygamberlik desen, sonlanmış bir kurum, maalesef. […]

Huzura Karşılık Bir Gün

Yazar: | 26 Mayıs 2020

Hayır, hayır… Kadınların geçmişte çok iyi durumda olduklarını savunmayacağım. Sol-cu arkadaşların pek sevdiği kelime ile söylersek ‘feodal’ dönemleri aklama çabasında değilim. Ancak, kadınların bugün daha iyi durumda olduklarını söylememi de beklemeyin. Bugün kadınların daha mutlu, daha huzurlu ve hatta daha ‘özgür’ olduklarını asla düşünmüyorum. Bu belki de mutluluk, huzur ve özgürlükten ne anladığımızla ilintili, doğru. […]

Lam’ım da var Cim’im de

Yazar: | 26 Mayıs 2020

Bugünü bir yerlere not etmem lazım. Harflerimi duyurabileceğim bir azad-meydan bulmamın ilk günü çünkü. Bir işe/mesleğe atılışınızın ilk günü gibi. İlkler her zaman zordur. Başımdan büyük işlere kalkışıp kalkışmadığımı şimdilik ben de bilmiyorum. Bakalım, anlamak (isteyince) zor olmayacak.

Mahrumiyet

Yazar: | 26 Mayıs 2020

‘’Mutlu olmanın en garanti yolu bir başkasını mutlu etmektir’’ demiş Aldous Huxley. Bir başkasını mutlu etmeyi en çok isteyenler ise şüphesiz mahrumiyetler yaşamış olanlardır. Hayata başkasını mutlu etmek için gönderilmişler gibidir onlar. Kalabalığın içinde kalbi kırılan bir gözü saliseler içinde fark etmek mahrumiyetler/yetimlikler yaşamışların sıradan yetilerindendir… Gözlerdeki acıyı, bakışlardaki sitemi gizlemeye çalışmak nafiledir, onlarlayken. Mahrumiyeti sonradan değil doğuştan, belki […]

Mürteci Hüzünler

Yazar: | 26 Mayıs 2020

Ramazan Ayı’nın bu ilk günlerinde, üzerime sinen hüzne yabancı değilim. Pek de uzun olmayan aralıklarla gelir sarar beni. Modern zamanlar bayağılığının, gayri insaniliğinin farkına vardırdıkça beni , daha sıkı sarmasına müsait hale getiririm kendimi. Melankolik mi yoksa melûl mu bilemem, ama bu halden ‘irticai bir haz’ aldığımı kabul ediyorum.

Müslüman Olmayan Allah’a Teslim Olamaz mı?

Yazar: | 26 Mayıs 2020

Allah, kainatı ve içindekileri belli/belirli ölçüler/yasalar/kurallar/sünnetullah ile yarattı. Ve bu ölçülere riayet etmenin adını ‘teslim’ olma yolu/dini (Allah’a teslim olma/İslam) olarak belirledi. ’’Din’’ en temel anlamıyla ‘gidilen yol’ demektir. Allah, insanlığa gidilecek yolun kendisine, yani koyduğu ölçülere/sünnetullaha teslim olma yolu olduğunu iletti. Bu yolun/dinin, kabul edilebilir tek geçerli yol/din olduğunu bildirdi (”Allah’ın indinde tek yol/din […]

Söylemde Güncellik Problemi

Yazar: | 26 Mayıs 2020

Söyleyecek sözü olan anlaşılmak ister. Anlaşılmayı en üst derecede sağlayacak araçları kullanmak ister. Açıklık, netlik, sadelik, güncellik ve hedef kitlenin/bireyin düzeyine uygunluk her mesajın/sözün/söylemin özelliği olmalıdır. Anlaşılmayı bir gıdım dahi zedeleyecekse, kullanılan en değerli araçtan bile vazgeçilmelidir. Aksi halde araç amaç haline gelir, maksat araçsallaşma tehlikesiyle karşı karşıya kalır. Hedef kitleye veya kişiye mesajı iletmenin […]

Sözü Dosdoğru Anlama/ma

Yazar: | 26 Mayıs 2020

Yazılı ve ya sözlü bir ifadeyi/önermeyi/yargıyı farklı anlamanın niyet açısından iki türünden/sebebinden bahsedilebilir : bilinçli olarak farklı anlama (çarpıtma) ve bilmeden farklı anlama (yanılma). Birinci tür anlama doğal olarak konumuz dışıdır. Çünkü ortada kötü niyet vardır. Zaten amacımız da anlamada niyet çeşitleri değil, söz’ü dosdoğru anlama yöntemleridir.

Vesile Kadın

Yazar: | 26 Mayıs 2020

Bir eli eşinin diğeri oğulcuğunun mezar taşında, durmadan gözyaşı döküyordu. Toprağını eşeliyordu bir de arada. İçinde derin bir keder, yıkık umutlar, sert kırılmalar ve daha tarifi imkansız acılar barındırıyordu. Kendinden geçer gibi olacakken, Yasin okuyan genç medrese talebesinin ani yükselen sesleri ile toparlanmaya çalışıyordu. Eliyle yazmasını (baş örtüsünü) düzeltiyor, yanından hiç ayırmadığı, gözünden sakındığı, neredeyse […]